Zenta Hezimeti
Osmanlı ve Avusturya orduları arasında, 11 Eylül
1697'de, Tisa Irmağı kıyısındaki Zenta'da yapılan ve Osmanlıların yenilgisiyle
sonuçlanan savaş. Avusturya ile harpler, 1683 yılında başladı. Sultan Dördüncü
Mehmed Han (1648-1687), Sultan İkinci Süleyman Han (1687-1691), Sultan İkinci
Ahmed Han (1691-1695) zamanlarında devam eden Avusturya harplerine, İkinci
Mustafa Han (1695-1703) son vermek istiyordu. Bu gayeyle 1695 ve 1696
yıllarında iki defa sefere çıkılıp, Lipve ve Lügoş geri alındı. 27 Ağustos
1696'da, Ulaş Zaferi kazanıldı. 1697 yılında üçüncü sefere çıkıldı.
Harp Meclisi, Belgrad'da 10 Ağustosta toplandı.
Müzakereler sonunda Temeşvar'a gidilmeye karar verildi. Tuna, Temş ve bir nehir
daha geçildikten sonra, Tisa Nehri kenarına gelindi. Avusturya ordusundan
Mareşal Prens Öjen de Savua'nın kuvvetlerinin büyük kısmı da, Tisa Nehri
yakınında bulunuyordu. Osmanlı ordusu, Tisa'yı geçip, Erdel'e taarruz etmek
istiyordu. Osmanlı donanmasının Tisa Nehri ağzına gelmesi istendi. Prens Öjen,
Osmanlı harekât planını, casuslar vasıtası ile öğrendi. Avusturyalılar, Osmanlı
ordusunun Tisa'yı geçmesinden önce oraya yetişmek istedi. Avusturya öncüleri ve
Prens Öjen kuvvetleri, Osmanlı ordusu, Zenta mevkiinde nehri geçerken yetişti.
Osmanlı ordusu, sefer planı gereği, Tisa Nehri üzerinde köprü kurarken düşmanın
gelmesi üzerine, âni tedbirlere başvuruldu. Boşnak Cafer Paşa, bir miktar
kuvvetle düşmanın baskınına mâni olmak için karşıya geçirildi. Cafer Paşa,
karakol vazifesi yapacaktı. Düşmanın fazlalığı karşısında karakol birliği geri
çekildi. Boşnak Cafer Paşa dönerken, atı yuvarlanıp esir düştü. Prens Öjen,
Osmanlıların daha bütünüyle karşıya geçmemesinden faydalanarak, 11 Eylül
1697'de taarruzu başlattı.
Veziriâzam Elmas Mehmed Paşa, düşmanın taarruzu
üzerine, Zenta'ya doğru çekildi. Zenta'dan Temeşvar'a, 7000 asker geçmişti.
Veziriâzam, düşmanın taarruzuna mâni olmak için, karşıya geçişin tamamlanmasını
istedi. Yeniçeri Ağası Mahmud Paşa, bu teklife karşı çıktı. Köprübaşında metris
alındı. Metris alınınca, müdafaa hattı daraldı. Askerlerin son değişiklikten
haberi olmadığından, baskın zannıyla panik başladı. Elmas Mehmed Paşa, panik ve
geri çekilmenin önüne geçmek için, yalın kılıç köprüyü tuttu. Veziriâzamı,
kaçan askerler, şehit ettiler.
Düşman köprüyü zapt edip, top atışlarıyla yıktı.
Temeşvar muhafızı olup, Serhad kurtlarından Koca Cafer Paşa, Anadolu Beylerbeyi
Mıcırlıoğlu İbrahim Paşa, Rumeli Beylerbeyi Küçük Cafer Paşa, Yeniçeri Ağası
Mahmud Paşa, Diyarbekir Valisi Kavukçu İbrahim Paşa, Adana Valisi Fazlı Paşayla
pek çok sancakbeyi, ocak ağaları, alaybeyleri ve ordunun sekizde biri faciada
kayboldu. Harp malzemeleri, pek çok araba, silâh, mühimmat, ordu hazinesi,
düşmanın eline geçti. Nehrin karşı tarafında bulunan Osmanlı ordusu, geçiş
olmadığından yardımda bulunamadı. Sultan İkinci Mustafa Han ve ordunun geri
kalanı, Temeşvar'a çekildi. Avusturyalılar da çok kayba uğradığından, Sultanın
yanındaki Osmanlı kuvvetlerine taarruz edemedi.
Sultan Mustafa Han, Temeşvar'ı takviye edip, Belgrad'a
gelerek, Edirne'ye döndü. Orduda, serhad boyları ve vefat edenlerin yerine
tayinlerde bulunuldu. Zenta Savaşının, Osmanlılara çok tesiri oldu. Bu arada
Rusya'nın da Azak'ı işgal etmesiyle, İkinci Mustafa Han, 1699'da, Karlofça Antlaşmasını
imzalamak zorunda kaldı.
Hiç yorum yok