Yeni

Hürrem Sultan


Hürrem Sultan


Batı tarihçileri tarafından Roxelana, Roza,Rossa, Rosanne, Ruziac ve La Rossa; Osmanlı tarihçileri tarafından Haseki ve Hürrem Sultan diye tanıtılan bu kadın, Osmanlı Hanedanı'nın ilk meşhur ve maruf sultanıdır.

Osmanlı tarihindeki kadınlar saltanatı bununla başlamıştır. Birçok tarihçiler bir Rus papazının kızı olduğu üzerinde ısrar ederlerse de, İtalyan ve Fransız olduğunu iddia edenler de vardır. Hürrem Sultan bir akın esnasında esir alınmış ve padişaha takdim edilmiştir. Cariye olarak Osmanlı sarayına girdiği zaman 14-17 yaşında idi.

Bazı tarihçiler, Makbul İbrahim Paşa'nın Kanuni'ye takdim ettiğini yazmaktadırlar.Takriben 1504 yılında doğmuştur. Belki de neşeli olduğundan ona Hürrem adı verilmiştir. Hürrem Sultan güzel değildi, mütenasip vücudu, biraz kalkık burnu, beyaz ve göz çekici teni, manalı bakışları ve tebessümleri ile derhal gözü çekiyordu. 

Kanuni, Hürrem’i görür görmez sevmiş, bu münasebetten bir çocuğu olmuştur. Hürrem, çocuğu olunca saraydan ayrılmak istemiş, bunun üzerine Kanuni, anane aksine Hürrem’i nikâh ile almak zorunda kalmıştı. Bundan sonra birçok erkek çocuk doğurdu. Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultanı sevmesi, ilk hasekisi olduğunu sandığımız, Sultan Mustafa'nın annesi Mahidevran Kadın'ı sinirlendirdi. Bu yüzden ikisi arasında bir çekişme ve rekabet başladı. Fakat padişahın annesi Hafsa Sultan'ın baskısı ile bu rekabet önlendi. Hafsa Sultan'ın ölümünden sonra, Hürrem Sultan Osmanlı hareminin biricik hâkimi oldu. 

Rakibi Mahidevran Hanım’ı, oğlu şehzade Mustafa'nın yanına göndertti. Sultan Mustafa taraftan vezir-i azam İbrahim Paşayı öldürttü. Bu suretle candan bir adamını vezir-i azam yaparak saltanatın yolunu oğullarından birisine açmak istedi. Kızı Mihrimah'ı Rüstem Paşa ile evlendirdi. Böylece Hürrem Sultan-Mihrimah Sultan-Rüstem Paşa'dan uçlu bir ittifak kuruldu. Hürrem Sultan kurnaz, güzel yazan ve konuşan bir kadındı. Oldukça iyi şiirler de yazıyordu. 

Kanuni Sultan Süleyman yaşlandıkça daha çok onun etkisi altında kalıyor, her dediğini yapıyordu. Büyük oğlu Sultan Mustafa, üçlü ittifakın entrikalar neticesinde Konya Ereğlisi’nde öldürüldü (1553). Sebepsiz öldürülmesi vezir-i azam Rüstem Paşa'nın yerinden atılmasına sebep oldu. Hürrem’in ricalarıyla ölümden kurtuldu. Fakat Hürrem Sultan iki sene sonra tekrar onu vezir-i azam yaptırdı(1555). Bunun için de vezir-i azam Kara Ahmed Paşa'yı kocasına boğdurtmaktan çekinmedi. 

Hürrem Sultan'ın hayatta Mihrimah Sultan, Selim ve Bayezid olmak üzere üç çocuğu kalmıştı. Diğerleri kendisinden önce ölmüştü. Hürrem Sultan Kanuninin aksine küçük oğlu Bayezid'in padişah olmasını istiyor ve onu bu hususta destekliyordu.
Fakat hayatı son yıllarda hastalıklı geçti. Kocasıyla beraber gittiği Edirne'den dönünce İstanbul'da öldü(1558/965). 

Süleymaniye Camii avlusuna gömüldü. Sonradan Kanuni tarafından mezarı üzerine türbesi yaptırıldı. Kanuni eşinin vakitsiz ölümüne çok üzüldü. Hayatının sonuna kadar onun için hayırlar, vakıflar yaptı. Hürrem Sultan, Aksaray'da kubbeli bir cami ile şadırvan, yanında imaret, medrese, darüşşifa ve mektep yaptırdı.


(1539/946). Bundan başka Mekke ve Medine'de birer imaret yaptırdı. Edirne'ye su getirtti ve bunları muhtelif çeşmelerden akıttı. Meriç üzerinde cisr-i Mustafapaşa'da kervansaray, cami ve imaret yaptırdı. Bunlara kocası Kanuni Sultan Süleyman’ın kendisine temlik ettiği emlakini vakfederek adını tarihe mal etti.

Hiç yorum yok