III. Babil Devleti
III. Babil
Sülalesi(Kaslar)
Babil vesikalarında “Kaşşular” denilen ve Babil Kral Listesi’nde
III. Babil Sülalesi olarak gösterilen bu kavmin adı ilk defa Hammurabi’nin oğlu Şamşu-iluna’nın 9. senesinde geçer. Şamşu-İluna, Kaşşuları
yenmesini 9. idare senesine isim yapar. Daha sonra da birçok defa Kaslar ile mücadele edilmiştir. Ancak
bi süre sonra Kaslar taktik
değiştirmiş, yavaş yavaş işçi veya ücretli askerler olarak Babil’e sızmaya
başlamışlardır.
Kaslar’ın
kendilerinden kalan ilk vesika 9. Kas kralı II. Agum’un kitabesidir. Demek oluyor ki, III. Babil Sülalesinin
kuruluş evresi hakkında bilgi veren vesika yoktur. Dolayısıyla Kasların ne
zaman Babil’i ele geçirdikleri konusunda da bilgi yoktur. Tahminler II. Agum zamanında Babil’e girdikleri
yönündedir. Böylece Şamşu-İluna’nın
8. senesinden, I. Babil Sülalesinin tamamen tarih sahnesinden çekilmesine kadar
geçen yaklaşık bir buçuk asırlık zamana Hana
Kasları Devri diyoruz.
Hana
Kasları (Kas Devleti’nin Kuruluşu)
Kasların Babil’i ne zaman ele geçirdikleri ile ilgili
bilgimiz yoktur. İleri sürülen görüşlere göre, Şamşu-İluna zamanında (M.Ö. 1686-1648) batıya doğru yürüyüşlerine
devam etmişler ve Habur nehrinin Fırat’a katıldığı bölgedeki Hana(Tel Aşarah) şehrini zapt ederek
buraya yerleşmişlerdir. 150 yıl burada yaşayan Hana Kasları, I. Murşili Anadolu’ya döndükten sonra 9. Kas kralı II. Agum önderliğinde
Babil şehrini zapt etmiştir. Çünkü bu kral, ilk defa “Babil’in ve Akad’ın Kralı” şanını taşımaktadır.
Kral listelerinden anlaşıldığı kadarıyla, Babil ve
çevresinde Kas Sülalesinden gelen 36 kral hüküm sürmüştür. Ancak, bu krallar
bırakmış oldukları belgelerde kendilerinden söz etmedikleri için isimleri
dışında hiçbir bilgimiz yoktur.
Kaslar döneminde bütün Güney Mezopotamya tek bir yönetim
altında toplanmıştır. Anlaşıldığı kadarıyla şehir devletleri iç işlerinde
serbest, dış işlerinde ise Kas Krallığı’na
bağımlı olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Mısır’daki Amarna
arşivlerinde ele geçen mektuplarda, bu dönemde Mısır ile Babil arasında diplomatik
ve ticari ilişkilerin olduğu saptanmıştır.
Kuzey Mezopotamya’da Mitanni
Krallığı’nın zayıflaması, önceleri Kaslar’ın
bu yönde yayılmasına imkân tanımışsa da aynı bölgeyi kontrol eden Orta Asur Krallığı, Babil merkezli Kas
yayılmasına karşı yeni bir set oluşturmuşlardır. Önceleri Asur kralı I. Asur-uballit(M.Ö. 1365-1330) kuzeyde
kontrolü ele geçirmiştir. Ardından da Asur krallarından I. Tukulti-Ninurta(M.Ö. 1255-1218), Babil kentine saldırarak ele
geçirmiş ve baştanrı Marduk’un
heykeli başta olmak üzere, kutsal metinlerin hepsini Asur’a taşımıştır.
Ancak hemen belirtmek gerekir ki, Orta Asur Krallığı’nın
Babil üzerindeki hâkimiyeti uzun sürmemiştir. Güney Mezopotamya’daki Kas hâkimiyetine
asıl son verenler, güneydoğudan gelen Elamlar
olmuştur. Elam orduları, M.Ö. 1155 yılında kralları Şutruk-Nahhunte önderliğinde Babil ve çevresini ele geçirerek her
tarafı talan etmişlerdir. Daha sonra Elam kralı, bölgenin yönetimini Elamlı bir
valiye bırakarak başkent Susa’ya dönmüştür.
Elamlıların Babil’i yağma etmeleri hadisesi, Ön Asya
dünyasını darmadağın eden Ege Göçleri
sonrasına rastlar. Kasların tarih sahnesinden çekildikleri bu dönemde Ege,
Anadolu, Doğu Akdeniz bölgesi ve Mısır’da büyük bir kargaşa yaşanmaktaydı.
Hitit, Mitanni ve Kas krallıkları umulmadık bir şekilde tarih sahnesinden
silinmişlerdir. Kaslar da egemenliklerini kaybettikten sonra bölgedeki diğer
halklarla karışarak asimile olmuşlardır.
M.Ö. 1.binyılda Eski Ön Asya’nın gerçek hâkimi Asur
krallarıdır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki M.Ö. 1.binyıl içerisinde Güney
Mezopotamya’da Babil Krallığı yeniden kurulacaktır. M.Ö. 625-539 tarihleri
arasında hüküm süren bu son Babil Devleti’ne Yeni Babil Krallığı veya Kalde
Krallığı adı verilmektedir. Kalde Krallığı’nı da bir sonraki makalemizde
anlatıyor olacağız.
Hiç yorum yok