Yeni

Piri Reis




Osmanlı amirallerinden biri olan Piri Reis aynı zamanda dünyanın en büyük kartograf ve coğrafyacılarından biridir. Karamanlı Hacı Ali Mehmet’in oğlu olup, 1475?te Gelibolu’da doğdu. Muhiddin Piri adı verilen geleceğin büyük denizcisi, çocuk yaşında deniz seferlerine başladı. Meşhur denizci Kemal Reis, Piri Reis’in amcasıydı. Onu yetiştirmeyi tamamen üzerine alan Kemâl Reis, 1501?de Navarin’i Venediklilerden geri alınca, müjdeyi bildirmek için yeğenini İstanbul’a gönderdi. Sultan İkinci Bayezid Hanın huzuruna çıkan Piri Reis, mükâfatlandırılarak, hayır duası aldı. Akdeniz’i karış karış dolaşan Kemâl Reis’in yanında ölümüne kadar kalan Piri Reis, uğradıkları her limanı inceleyerek haritalarını yaptı. 16 Ocak 1511?de Kemâl Reis’in şehit olması üzerine birkaç yıl seferlere çıkmayarak kitap ve haritalarla uğraştı.

Gazâya alışmış, denizlere tutkun Piri Reis, deryalardan fazla uzak kalamayarak, Oruç Reis’in emrine girdi. Onun tarafından 1516?da İstanbul’a gönderildi ve Yavuz Sultan Selim Hanın huzuruna kabul edildi. Aynı sene Mısır fethine çıkan Osmanlı donanmasında amiral olarak vazifelendirildi. Daha sonraki senelerde hizmetlerine devam ettikten sonra, Süveyş’teki Osmanlı donanmasına Hint Kaptan-ı deryâsı olarak tayin edildi (1547). Daha önce Aden’i alan Portekizlilerden, 26 Şubat 1548?de burasını geri aldı. Umman kıyılarında daha önce Portekizlilerin elde ettikleri yerlerin hepsini geri alarak Umman Denizi'nden onları attı.
Maskat’taki Portekiz Garnizonunu zapt etti. Basra Körfezinde bazı yerleri de fethettikten sonra, Katar Yarımadasını, Bahreyn Adalarını, Lahsa (Hasâ) kıyılarını Türk hâkimiyetine soktu. İhtiyarlığına rağmen mücadelelerine yılmadan devam eden Piri Reis, 27 parça gemisini Basra’da bırakıp, üç kadırga ile Süveyş’e dönmesi yanlış anlamalara ve ithamlara sebep oldu. Ömrünü denizlerde yılmadan mücadele ile geçiren Piri Reis, 1555?te öldüğü zaman, ardında, o güne kadar bilinmeyen birçok deniz bilgileriyle dolu ciltlerce eserle, bugün bile hayranlıkla seyredilen haritalar bıraktı. Piri Reis’in eserleri, çeşitli dillere çevrilerek basılmış ve onun şöhreti bilhassa 20. asırda dünyaya yayılmıştır. Türk denizcileri arasında başarılı bir kaptan-ı deryâ olan Piri Reis, aynı zamanda bir ilim adamı olarak bıraktığı eserlerle tarihin sayfalarında unutulmazlar arasına girmiştir.

Eserleri: Akdeniz kıyılarını ve adalarını bütün teferruatı ile gösteren Kitâb-ı Bahriye en önemli eseridir. Pek çok deniz haritasından meydana gelen geniş ve hacimli eser, alâka çekici açıklamalarla süslenmiştir. Piri Reis’in 1521?de tamamladığı bu eserinde, Amerika kıtasının keşfi ve dünyanın yuvarlak olduğu kesin şekilde anlatılmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman Hana, bazı düzeltmeler yapıldıktan sonra, 1525?te sunulan eser, padişah tarafından beğenilerek takdir edilmiştir.

O günkü teknik ve bilgilere göre akıl almaz doğrulukta olan, deri üstüne çizdiği haritalar ise, tek kelime ile şâheserdir. 1513 yılında yaptığı haritasında, Atlas Okyanusu ve yeni keşfedilen Amerika da yer almaktadır. Haritayı yaptığı tarihten henüz yirmi beş yıl önce keşfedildiği iddia edilen bu kıtanın, teferruatları ile izah edilmesi düşündürücü ve bu yerlerin daha önceden bilindiğinin, tahmin edildiğinin açık işaretleridir. Bu haritayı, üzerinde gerekli düzeltmelerden sonra 1528?de tekrar yapmıştır. Her ikisi de, büyük haritalar şeklinde sekiz renk üzerine deriye işlenmiştir. Bütün dünyada büyük hayranlık uyandıran bu büyük eserde Grönland’dan Florida’ya kadar olan kısımlar, büyük bir doğrulukla çizilmiştir. Topkapı Müzesinin düzenlenmesi esnasında, diğer tarihî kıymetli eserler arasında ele geçen, deri üstüne yapılmış haritalar, 1929?da, olduğu gibi yayınlanarak dünya milletlerinin tetkikine sunulmuştur.


Hiç yorum yok