Prens Sabahattin Bey
Sabahattin Bey
Prens Sabahattin Bey 1879 yılında
İstanbul’da doğmuştur. Babası, Osmanlı Adliye nazırlarından Mahmut Paşa, annesi
sultan Abdülhamit in kız kardeşi Seniha Sultan’dır. Babasının konağında özel
eğitim görmüş; Arapça, Farsça ve Fransızcayı küçük yaşta öğrenmiştir. İç
politik mücadeleler, demir yolları imtiyazları gibi nedenlerden çıkan
tartışmalar dolayısıyla 1899 yılında Avrupa'ya kaçan babasına kardeşiyle
birlikte eşlik etmiştir. Yurt dışında bulunduğu süre zarfında çeşitli
beyannameler yayınlamıştır. Kardeşiyle birlikte bir ara Mısır Hıdivi’nin
yanında bulunmuş ancak; daha sonra Avrupa'ya geri dönmek zorunda kalmıştır.
1902 yılında, Paris’te
1.Jön Türk Kongresi'ni toplamış; bu kongrede,"Osmanlı Devleti'ne yabancı
müdahalede bulunmaya ihtiyaç vardır." Diyen grubun liderliğini yapmıştır.
Bu kongreden bir sonuç alamayınca Malta, İngiltere ve Yunanistan'da İstanbul’a
"ihtilal komploları" hazırlamakla meşgul olmuştur, ancak; başarılı
olamamıştır. Bu arada pek çok yabancı gazetede ve dergilerde Türkiye hakkında yazılar
yayınlamıştır.
1902'de Paris'te
Teşebbüs-ü şahsi ve Âdem-i Merkeziyet Cemiyeti'ni kurmuştur.1906'da da Terakki
Dergisi'ni yayınlamaya başlamıştır.
1906 yılında Paris'te
toplanan 2. Genç Türk Kongresi'ne de katılmıştır. 2.Meşrutiyet'in ilanından
sonra, 3 Eylül 1908' de daha önce ölmüş olan babasının cenazesini de alarak
İstanbul’a gelmiş; ancak İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Avrupa'da başlayan
mücadelesi yurt içinde daha da şiddetlenmiş ve taraftarları tutuklanmıştır. "31
Mart" olayları sırasında olayları tertipleyenler arasında sayılarak
tutuklanmıştır. Dört-beş gün içinde serbest bırakılmış ve tekrar Avrupa'ya
dönmüştür. Sonra tekrar Türkiye'ye gelmiş ancak bu kez de Mahmut Şevket Paşa
suikastından sorumlu görülmüştür.
Cemal Paşa onu, 31
Mart olaylarından, Halaskar Zabitan Grubu olaylarından ve Arnavutluk isyanını
teşvikten de suçladığından gıyaben i- dama mahkûm edilmiştir. O da bir İngiliz
kuruluşuna sığınarak tekrar Avrupa'ya kaçmıştır.
1.Dünya Savaşı
sırasında Osmanlı Devleti'nin tarafsız kalmasını sağlamak için birçok
girişimlerde bulunmuştur.1919 yılında tekrar İstanbul 'a gelmiş; ancak, Hilafet
Kanunu dolayısıyla 1924'te tekrar yurtdışına çıkmak zorunda kalmıştır.1948'de
İsviçre’nin Neuchatel kentinde ölmüştür.1952 yılında cenazesi Türkiye'ye
getirilerek İstanbul Eyüp'te babasının yanına gömülmüştür.
Görüşleri
· Kanuni Esasi yeniden yürürlüğü konması gerektiğini ve mahalli idarelere
kendi kendine yönetme hakkı veren bir konfederatif sistem kurulması gerektiğini
belirtir.
· Ancak bu şekilde İmparatorluk içinde yaşayan etnik grupların ayrılma
eğilimleri törpülenecektir der.
· Edmond Demolins’in fikirlerini benimseyen Sabahattin Bey tanınmış
sosyologlar gibi, toplumları ferdiyetçi ve toplumcu olarak 2’ye ayırmaktadır.
· Anglosakson uygarlıkların ileri bir seviyeye ulaşmalarının sebebini
ferdiyetçiliğin hâkim olduğu toplum yapılarına bağlamaktadır.
· “ Osmanlı İmparatorluğu, toplumcu bir yapıya sahip olduğu için geri
kaldı. Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşılması için devlet yönetiminde âdem-i
merkeziyetçiliğin yerleşmesi gerekmektedir” der.
· Bir siyasetçi olarak Sabahattin Bey’in zaafı, giderek gelişmekte olan
bir milliyetçiliğin temsilcisi olan Bahattin Şakir Bey grubu ile Arap, Arnavut,
Kürt muhalefet hareketleri arasında kalmasıdır.
Hiç yorum yok