Yeni

II.Babil Devleti



Deniz-Eli Sülalesi(II. Babil Devleti)

Basra Körfezi’ne yakın bataklık bölgede yaşadıkları için, Sümer kral listesinde Deniz-Eli Sülalesi adıyla anılan bu sülalenin, Eski Babil Devleti krallarından Şamşu-İluna zamanında İluma-İlum(İlumen) tarafından kurulduğu anlaşılmaktadır.

Bu döneme ait hiçbir vesika kalmamıştır. Fakat Deniz-Eli Sülalesi kral isimleri, Babil’in A ve B Kral Listesi’nde mevcut olduğu gibi Asur’un Sinkronistik Tarih vesikasında (14616) da mevcuttur.
Deniz-eli Sülalesi’nin kurucusu İluma-İlum’un I.Babil kralı Şamşi-İluna ile Damiq-İluşu’nun da I.Babil sülalesinden Ammi-Ditana ile çağdaş olduklarını biliyoruz. Babil’in A Kral Listesi’nde Damiq-İluşu’ya 36 senelik bir idare süresi verilmiştir.

Tahminlere göre Hitit kralı I.Murşili, Babil’i zaptedip ganimetlerle ülkesine döndüğünde Babil savunmasız kaldı. Denizeli sülalesi kralı Şuşşi bu fırsatı değerlendirerek Babil’i ele geçirdi. Şuşşi 24 senelik hâkimiyet süresi geçirmiştir. Şuşşi’nin halefi Gulkişar zamanında Kas kralı II.Agum’un Babil’i Denizeli sülalesinin elinden geri aldığı kabul edilmektedir.

Gulkişar’dan sonra tahta geçen 5 halefi hakkında isimleri dışında hiçbir bilgiye sahip değiliz. Babil’in A Kral Listesi bu sülaleye 366 sene verdiğine göre ve onlar ilk kez I.Babil Sülalesi krallarından Şamşu-İluna’nın 9.senesinde(M.Ö. 1677) tarih sahnesinde göründüklerine göre, demek ki Deniz-Eli Sülalesi M.Ö. 1677 yılında kurulmuş ve 366 yıl idare ettikten sonra M.Ö. 1311 yılında Kas Sülalesi tarafından yıkılmıştır.

Kaslar ise III. Babil Sülalesini kuracak olan topluluktur.


Babil’in Düşmesinin Anadolu ve Babil’deki Etkileri

Hitit kralı I. Murşili’nin Babil’i istilası sonucu, Hitit gelenekleri uyarınca, sadece götürebildikleri ganimetleri Anadolu’ya götürmüştü. Yani Babil’de istiladan sonra bir Hitit egemenliği söz konusu değildi. Ancak bu seferin Hititler üzerinde çok olumlu etkileri olmuştur. Babil’e sefer sonrasında Hitit medeniyeti çok gelişme göstermiştir. Bu gelişmenin başlıca nedeni Hititlerin, Babil’den Anadolu’ya götürdüğü esirler arasında Babilli bilginler, kâtipler ve sanatkârların olmasıdır.

Hitit istilasının Babil üzerindeki en büyük etkisi paniktir. Zira en küçük bir alışveriş için bile tablet yazan Babilliler, Hitit istilasından sonra bir ölüm sessizliğine bürünmüş gibidirler. Üstelik bu sessizlik yalnız Babil’e has değildi. Asur, Mari, Eşnunna, Nippur, Şippar gibi başlıca kültür merkezlerinin arşivleri de tamamen süsmuştu.


M.Ö. 14.yüzyıl başlarından itibaren vesikalar yeniden bilgi aktarmaya başladığı zaman, Babil’de Kaslar’ı, Kuzey Mezopotamya’da ise kendilerine Maiteni(Mitanni) adını veren Hint-Avrupa kökenli yeni bir kavmi görüyoruz.

Hiç yorum yok