Kalde Devleti
Resim: Kral Nabukednezar II.
Yeni
Babil Krallığı(M.Ö. 625-539)
Babil Kral Listelerinin XI. Babil Sülalesi olarak
isimlendirdikleri bu krallığa “Kalde
Devleti” de denir. Oysaki Babilliler ile Kaldeliler aslında ayrı birer
kavimdirler. Babilliler, uzak maziden beri Babil’de yerleşmiş Sami Amurrulu
aileler ile Kaslar gibi Güney Mezopotamya’yı istila eden muhtelif kabilelerin
birbiriyle karışmasından meydan gelmiş melez bir kavim idiler. Buna karşılık
Kaldeliler, Güney Mezopotamya’nın bataklıklarla kaplı bölgesine yerleşmiş olan
topluluktu. Bu yüzden Babil kentinde yaşayan Babilliler ile Kaldeliler arasında
daimi bir rekabet vardı.
Asur kralı III.Salmanassar’dan
itibaren Asur vesikalarında bu kabilelerin oturduğu güneydeki bataklık bölgeye
Kalde memleketi denilmekte idi.
Asur Devleti’ni imparatorluk olma yolunda teşkilatlandıran III. Tiglat-Pileser (M.Ö. 745-727),
geleneksel Babil politikasına da yeni bir yön vermişti. Babil kralı olan Nabu-nasır’ı bertaraf ederek kendisini Palu adıyla Babil kralı ilan etmişti.
Böylece Babil’i doğrudan Asur himayesine almak suretiyle huzursuzlukları
bitirmek istemişti.
Asur kralı II. Sargon’un Babil’i zaptından sonra Babil
şehri, Asur İmparatorluğu yıkılıncaya kadar Asur’un bir eyaleti olarak
varlığını sürdürecektir.
II.Sargon’un oğlu
Sanherib zamanında isyan çıkmış ve
eski Babil kralı Melodah-Baladan
tekrar krallığı ele geçirmişti. Ancak Sanherib
9 ay sonra şehri geri aldı ve kardeşi Aşur-nadin-şumi’yi
kral tayin etti. Kardeşi 6 ay sonra Elamlılar’a
esir düşünce Sanherib büyük bit
orduyla Babil’e yürüdü. Ancak Babil’i zapt edemedi ve krallık Muşezip-Marduk isminde bir Kaldelinin
eline geçmişti. Sanherib, Babil’i Muşezip-Marduk’un 4. senesinde(M.Ö.
689) zapt edebilmiş ve şehri tamamen yakıp yıkmıştı.
Sanherib’in
yerine geçen oğlu Asarhaddon
zamanında, Babilliler ile Kaldeliler düşmanlığı bırakmış ve Asur
boyunduruğundan kurtulmak için birlik olmuştu. Nitekim M.Ö. 612 yılında Babil
valisi Nabu-polassar zamanında gittikçe
güçlenen Medler ile birleşerek Asur
İmparatorluğuna son verdiler.
Harran’a kaçan ve orada Mısır’ın desteği ile direnmeye
çalışan son Asur kralı II. Asur-uballit’i,
arkasından da Mısır ordularını M.Ö. 605 tarihinde yenen Babil kralı, böylece Mezopotamya’nın
tek hâkimi olmuştur. Nabu-polassar’ın
ölümü ile yerine oğlu II. Nabukadnezar
(M.Ö. 605-562) geçmiştir.
Nabukednezar
tahta çıktıktan sonra dört bir yana seferler yaparak bütün şehir devletlerini
vergiye bağlamıştır. Mısır’a güvenen Yahuda
Krallığı vergisini ödemeyi reddedince Nabukadnezar
M.Ö. 597 yılında ordusunu buraya göndermiş, Yahuda Krallığını tekrar vergiye
bağladığı gibi şehri yıkarak Süleyman
peygamberin tapınağındaki hazinelere el koymuştur. 10 bin kadar Yahudi’yi de
Babil’e sürmüştür. Sürgün edilenler arasında Eski Ahit’te peygamber olarak adı
geçen Hezekiel de vardır.
Nabukadnezar’dan
sonra tahta çıkan 4 kral hem güçsüz krallardı hem de saltanatları uzun
sürmemişti. Nitekim Yeni Babil Devleti’nin son kralı Nabonidus siyasetle fazla ilgilenmemişti ve develtin yönetimini
oğlu Bel-şar-usur’a bırakıp inzivaya
çekilmişti. Ancak bu son kralın saltanatı uzun sürmemiştir. İran’da Medler’in
yerini alan Persler bir süre sonra
kralları II. Kiros’un yönetiminde
Babil’i ele geçirerek (M.Ö. 539) ve tüm Mezopotamya’ya egemen olacaktır. Bu
arada Pers Kralı Kiros, yaklaşık 50
yıldan beri Babil’de esaret hayatı yaşayan Yahudileri hürriyetine
kavuşturacaktır.
Hiç yorum yok