Yeni

İsmail Gaspıralı


İsmail Gaspıralı Bey (1851-1914)

Türk Dünyasında “Dilde,Fikirde, İşte Birlik” anlayışını ortaya koyan ve bu ideale ömrü boyunca hizmet veren Gaspıralı, Kırım’da Bahçesaray yakınlarında doğdu. Liseden sonra Moskova’daki askeri okula gitti. Buradaki tahsil yıllarında dönemin Rus fikir hayatını tanıma imkanı buldu. Ancak okuldaki panslavist hava onda olumsuz bir etki yaptı ve zihninde Rusya’daki Türkleri uyandırma düşüncesi oluşmaya başladı.


Girit isyanı sırasında orada savaşmak üzere Türkiye’ye gitmek istedi ise de, Odesa’da yakalandı ve askeri öğrencilik hayatı da sona erdi. Ardından Bahçesaray’a dönerek kendini Rus edebi ve felsefi eserlerini okumaya verdi.1872’de Kırım’dan ayrılarak İstanbul üzerinden Paris’e gitti. İki yıl sonra Osmanlı subayı olmak arzusuyla yeniden İstanbul’a döndü. Ancak bu mümkün olmayınca Kırım’a döndü. Bahçesaray Belediye Başkanı oldu.


Bir süre yabancı hakimiyeti altında yaşayan soydaş ve dindaşlarını uyandırarak, onların sesini duyurmak arzusuyla yayın yolu ile faaliyete geçmek istedi. Türkçe bir yayın organı için başvurusu başlangıçta sonuçsuz kaldı ise de, nihayet bu izni uzun yıllar sonra alabildi.

Bu izin ile beraber ilk nüshası 22 Nisan 1883’te Bahçesaray’da “Tercüman” gazetesini yayınladı. Gazete başlangıçta haftada bir gün çıkarken sonra iki gün, 1912’den sonra ise günlük olarak basılmaya başlandı.

Öteden beri düşündüğü eğitim reformunun ilk uygulamasını 1884’te Bahçesaray’da ilkokul seviyesinde açtığı okulda yaptı. Nitekim Usûl-i Cedid adını verdiği bu sistem kısa zamanda yaygınlaşmış, 1917’ye kadarki dönemde Rusya’da bu tarz yetişen milli-reformist kadrolar ceditçiler olarak adlandırılmıştır.


Usûl-i Cedid’in yerleşip yaygınlaşması için 1880’den sonraki yıllarda Gaspıralı yoğun bir gayret sarf etti. Müslümanların yaşadıkları yerlere sık sık geziler yaptı. Tercüman ise onun propaganda aracı oldu. Bir süre sonra çeşitli Türk bölgelerinde onu destekleyen kimseler ortaya çıktı. Bunlar arasında din adamları, esnaf ve bazı zenginler de vardı. Bunun sonucunda Usûl-i Cedid okulları hızla yayılmaya başladı. 1895’te bu tarz okul sayısı Rusya’da yüz kadarken, 1914’te binleri bulmuştu.
Gaspıralı, Müslüman-Türk kadınların da eğitimine eğildi. İlk Usûl-i Cedid kız okulunu ablası 1893’te Bahçesaray’da açtı. Bu örnek diğer bölgelerde de uygulanmaya başladı.


1905 yılında Rusya’daki meşrutî idarenin işbaşına gelmesi ile değişen durumdan yararlanarak Rusya Müslümanlarını teşkilatlandırmaya çalıştı ve kongrelerin toplanmasında faal rol oynadı. Rusya Müslümanlarının eğitim sisteminin birleştirilmesi, kız-erkek bütün çocuklara zorunlu olması, öğretim dilinin sadeleştirilmiş Osmanlı Türkçesi olması hususunda kongrelerde gayret gösterdi.


1905 meşrutiyetini takip eden yıllarda, nispi serbestlikten yararlanarak faaliyetini arttırdı. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, 1905 yılı sonlarında Bahçesaray’da yayına başlayan Âlem-i Nisvan ilk kadın dergisi olarak kızı Şefika Hanım tarafından çıkarıldı. İlk çocuk dergisi olan Âlem-i Sıbyan da 1906’da çıktı. Aynı yıl içerisinde mizah dergisi Ha, Ha, Ha’yı çıkardı.


1907’den itibaren Rusya’daki istibdat şiddetini gitgide arttırınca, Gaspıralı faaliyet sahasını Rusya dışına taşımaya karar verdi. Kahire’de Dünya Müslümanları Kongresi toplamak amacı ile 1907-1908 yıllarında üç defa Mısır’a gitti ise de bu kongre gerçekleşmedi. 1912’de yine aynı amaçla Hindistan’a gitti ancak buradaki faaliyetleri hakkında fazla bilgimiz yoktur.


II.Meşrutiyetin ilanından sonraki ortam Gaspıralı’nın İstanbul’da aktif faaliyetlerde bulunmasını mümkün kıldı. Esasen Türkiye’den bazı kimseler ile de temas halinde olup, bazı çevrelerce gayet iyi tanınıyordu. Bu dönemde Osmanlı aydın çevreleri ile ilişkileri yoğunlaşan Gaspıralı, İstanbul’daki çeşitli dergilere makaleler yazmakta idi. 1908’de kurulan Türk Derneği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldığı gibi, 1911’de kurulan Türk Yurdu Cemiyeti ve onun yayın organı olan Türk Yurdu Dergisi üzerinde de etkili oldu.


24 Eylül 1914’te Bahçesaray’da öldü. Başyazarlığını Hasan Sabri Ayvaz’a vasiyet ettiği Tercüman, ölümünden 5 yıl kadar daha faaliyetini sürdürdü. Mezarı 1944’te Kırım Türklerinin topyekûn vatanlarından sürülmelerinden sonra ortadan kaldırıldı. 1990’da Kırım’a dönenler onun tahmini mezar yerini yeniden belirleyerek buraya bir anıt taş diktiler.



Eğitim faaliyetleri yanında Gaspıralı, yine çok önemli sosyal fonksiyonu icra eden ve özellikle halk arasında milli eğitimin yayılmasında büyük rol oynayacak olan hayır cemiyetlerinin kurulmasını destekledi. 1905’ten itibaren Kırım’ın birçok şehir ve kasabasında “Cemiyet-i Hayriye-yi İslamiyye” açıldı. Hemen hepsi ceditçi milli-reformist çizgideki bu cemiyetler, Kırım Tatarları arasında tabandan teşekkül etmiş yegâne kanunî teşkilatı oluşturmakta idi. Bu sosyal yardım cemiyetleri Usûl-i Cedid ilkokullarının Kırım’da yaygınlaşmasını sağladıkları gibi, Kırım’da ilk defa orta dereceli okullar da açtılar. 

Hiç yorum yok