Pargalı Damat İbrahim Paşa
Pargalı Damat İbrahim Paşa
Pargalı Damat İbrahim Paşa (1493-15 Mart 1536) Kanuni Sultan
Süleyman saltanatı döneminde 1523-1536 yılları arasında sadrazamlık yapmış
Osmanlı devlet adamıdır. Makbul İbrahim Paşa ve Maktul İbrahim
Paşa adlarıyla da anılmıştır.
Kökeni
Bugün Yunanistan’da kalan Epir’de Parga bölgesinde
doğdu. Rum ya da İtalyan asıllı olduğu belirtilmektedir
Babası balıkçıydı (İbrahim Paşa’nın anne ve babasını Sadrazamlığı
sırasında İstanbul’a getirttiği kayıtlara geçmiştir) Bosna Beylerbeyi
İskender Paşa’nın bir akını sırasında 6 yaşındayken ele geçirilerek o sırada
Kefe sancakbeyi olan Şehzâde Süleyman’a (Kanuni’ye) köle olarak hediye
edilmiştir.
1521’de Belgrad Seferine, kapı ağası rütbesiyle katıldı. 1522’de Rodos Seferinde has odabaşı ve içşahinciler başı sıfatlarıyla padişahın yanında bulundu. Pîrî Mehmed Paşa’nın çok desteğini gördü. 1523’te Pîrî Mehmed Paşa’nın emekliye sevk edilmesi ile sadrazamlığa tayin edildi. Bu vazifesine ilâveten Rumeli beylerbeyliği de verildi. 1524′te Kanuni’nin kız kardeşi Hatice Sultan ile evlendi damat oldu. Sadrazam olduktan sonra isyan eden Mısır Beylerbeyi Hâin Ahmed Paşayı cezalandırmak üzere Mısır’a giden İbrahim Paşa, geçtiği yerlerde gördüğü bozuklukları yoluna koydu. Mısır’da kaldığı sürede esaslı idari ve mali ıslahatlar yaptı. Ancak aleyhindeki hareketler sebebiyle Padişah tarafından geri çağrıldı ve 1525sonbaharında İstanbul’a döndü. 1526’da Macaristan Seferine serdar tayin edildi. Öncü kuvvetlerin başında sefere çıkan İbrahim Paşa, yol üzerindeki Petervaradin ve Uylak kalelerini fethetti. Mohaç Meydan Savaşında, Osmanlı ordusunun sağ kanadına kumanda etti ve zaferin kazanılmasında önemli rol oynadı.
Mohaç Zaferinden sonra, Anadolu’daki isyanları önlemek üzere harekete geçen İbrahim Paşa, Hacı Bektaşi Velî’nin soyundan olduğunu iddia eden ve Anadolu’da sapık inançlarını yaymak isteyen Kalender Şahı cezalandırdı ve buralarda nizamı tekrar kurdu. Viyana Kuşatması esnasında, kıyafet değiştirerek asker içine girip bir cengâver gibi çarpışarak orduyu gayrete getirmeye çalıştı. Fakat mühimmatın azalması ve mevsimin uygun olmaması üzerine kuşatma kaldırıldı. İran ile Osmanlı Devleti arasındaki Bağdat, Bitlis ve Azerbaycan valilerinin takındıkları kötü tavır sebebiyle çıkan karışıklıkları ortadan kaldırdı (1533). İstanbul’a döndükten sonra, ilk işi Fransa ile ileriki tarihlerde kapitülasyon denilen anlaşmaları yapmak oldu(1536).
Pargalı İbrahim Paşa'nın İktidarı
İbrahim Paşa’nın gücünü ortaya koyacak en önemli veri; Kanuni tarafından Seraskerlik makamına (Osmanlı’da önceleri seferdeki orduya kumanda eden vezir, sonraları da Milli Savunma Bakanı’na verilen ad) getirildiğinde İmparatorluğun o güne dek dört tuğla simgelenen gücü yedi tuğa çıkarılması ve İbrahim Paşa’nın da altı tuğ taşımaya yetkili kılınmış olmasıdır Kanuni’den eksiği sadece Hilafet tuğudur.
Osmanlı
İmparatorluğu’nun o dönemde bilinen dünyayı şekillendiren dominant dış
politikasının kontrolü tamamen İbrahim Paşa’nın elindedir. Ayrıca
Avusturya Kralı ve Hristiyan dünyasının neredeyse yarısının temsilcisi olan
Ferdinand da Avusturya – Osmanlı barış anlaşması sırasında Osmanlı Sadrazam’ını
yani İbrahim Paşa’yı eşiti hatta ağabeyi olarak tanımış ve Osmanlı İmparatorluğu
nezdinde temsilcisi olmasını istemiştir. Yani İbrahim Paşa Avusturya
İmparatorluğu’nun da etkili bir ismi haline gelmiştir. Venedik diplomatlarının
İbrahim Paşa’ya Kanuni’ye atıfla “Muhteşem İbrahim” dedikleri kayda geçmiştir
Fransa ile yürütülen işbirliğinde önemli rolü vardır.
Resim: İbrahim Paşa Camii
Hürrem Sultan'ın Entrikaları ve Pargalı İbrahim Paşa'nın Ölümü
Mahidevran
Sultan ve Hürrem Sultan’ın çocukları arasında sürekli bir gerginlik
vardı. Kanuni’nin Manisa valisiyken evlendiği Mahidevran Sultan’dan olma oğlu
Şehzade Mustafa, Karaman valiliği yapıyordu Hürrem Sultan ise oğullarından
birini tahta çıkarıp valide sultan olmak istiyordu. Sadrazam Pargalı İbrahim
Paşa ise Şehzade Mustafa yanlısıydı. Öte yandan Damat İbrahim Paşa’nın
kendi iktidarına fazlasıyla güvenmekte olduğu hatta kendi adına para
bastırdığı ve bu paraların Kanuni’ye iletilmesinin ardından idam ettirildiği
söylenir. Diğer taraftan bu paraların Hürrem Sultan’ın emri ile Mihrimah
Sultan’ın eşi Rüstem Paşa tarafından basıldığı ve Makbul İbrahim Paşa’ya
komplo kurulduğu da karşı savdır. Cesedi gizlice kaldırılarak, Galata’da
Tersane arkasındaki, -kendisinin de çokça hayırda bulunup imar ettirdiği
Bektaşi Tekkesi olan- Canfedâ zaviyesi mezarlığında defnedildi. 15
Mart 1536 tarihinde 43 yaşındayken ölmüştür.
Eserleri
13 sene
sadrazamlık yapan
ve Farsça, Rumca, Sırpça ve İtalyanca bilen
İbrahim Paşa, bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan
Sultanahmet’teki İbrahim Paşa Sarayından başka, İstanbul, Mekke, Selanik,
Hezargrad şehirlerinde İbrahim Paşa Camileri ve Kavala ’da Sadrazam Camii,
Mescit, Mektep, Medrese dârülhadis, tâbhâne, Zaviye, Hamam ve Çeşme gibi
eserler inşa ettirmiş ve bunlara vakıflar tahsis ettirmiştir. Önemli bir sanat
ve özellikle edebiyat hamisidir.
Hiç yorum yok